Trabzonspor U-19 takımının UEFA Gençlik Ligi’nde çeyrek finale yükselmesi, büyük bir gurur kaynağı. Ancak bu başarı, yalnızca bir başlangıç olarak görülmeli. Yıllar önce Ergin Keleş ve Karim Benzema örneğinde olduğu gibi, yetenekli gençlerimizi dünya futbolunun zirvesine taşıyacak bir yolculuğun adımlarını şimdiden atmalıyız.
O dönem Keleş ile Benzema aynı sahada parlayan iki genç yıldızdı, ancak kariyerlerinin yönü çok farklı oldu.
Bugün ise bu gençlerden en az 2-3 tanesini Türk futboluna kazandırmak, Trabzonspor altyapısının başarısını kalıcı kılmak zorundayız.
Bu gençlerimizin gelişimini doğru yönlendirmezsek, 5 yıl sonra bugünkü Atalanta maçında sahaya çıkan oyuncuları konuşurken “Bu oyuncu 2. Lig’e gitmiş, bu da 1. Lig’e düşmüş” şeklinde hayıflanabiliriz.
Oysa bu yeteneklerin doğru adımlarla A takıma yükselip milli takıma katkı sağlayan futbolculara dönüşmesi, hem Trabzonspor’un geleceğini hem de Türk futbolunun geleceğini şekillendirecek. Bu yüzden altyapıya yapılan yatırımın, kısa vadeli bir başarıdan çok uzun vadeli bir futbol vizyonuna dayandığını unutmamalıyız.
Trabzonspor’un altyapı başarısını sürdürülebilir kılmak ve genç yetenekleri en üst seviyeye taşımak için onların sadece fiziksel değil, zihinsel gelişimlerine de odaklanmalıyız.
Aksi takdirde büyük umutlar vaat eden bu çocuklar, alt liglerde kaybolan yetenekler haline gelebilir. Oysa biz, onları Türk futbolunun yıldızları olarak görmek istiyoruz.
